Tarsus’tan Dünyaya Osmanlı Yayı
|Tarsus'tan dünyaya Osmanlı yayı
Küçük atölyesinde Osmanlı yayı üreten Hasan Arslan, ihracat yapmaya baÅŸladı
Hasan Arslan: '2014 yılının bir yaz günü sahip olduÄŸum tarih düÅŸkünlüÄŸü, beni Osmanlı yaylarını araÅŸtırmaya sevk etti'
MERSİN – Mersin'in Tarsus ilçesindeki atölyesinde Osmanlı yayı üreten Hasan Arslan, yay ihracatı yapmaya baÅŸladı.
Hasan Arslan, bir sevda olarak baÅŸladığı Osmanlı yayının yurt içinde olduÄŸu kadar yurt dışında da yoÄŸun ilgi gördüÄŸünü belirterek, 'İlk olarak Tarsus'ta kısıtlı imkanlarla küçük bir atölyede ürettiÄŸim yayları Almanya ve İngiltere'ye gönderdim. Hali hazırda Endonezya ve Malezya sipariÅŸlerini yetiÅŸtirmeye çalışıyorum. Neden bu iÅŸlere el attığımızın cevabı ise, ecdadımızın bıraktığı izleri tüm insanlık adına takip etmemiz gerektiÄŸi hakikatinin içinde yatıyor' dedi.
Unutulmaya yüz tutan mesleÄŸi icra etmekten mutlu olduÄŸunu ifade eden Arslan, 'Kısa zaman sonra bu ÅŸuurun sevk ettiÄŸi kiÅŸilerin büyük bir yığın halini almış olduÄŸunu gördüm. Kısa zaman diyorum maalesef 1700'lü yıllarda devletlerin savunma alanında ateÅŸli silahlara geçiÅŸi ile birlikte dünyanın ilk ve en uzun süre kullanılan silahı ok ve yay, heleki bizim coÄŸrafyamızda çok çabuk unutulmuÅŸ. Cumhuriyetin ilk yıllarında sportif faaliyet olarak devam etse de ok ve yay üretecek malzeme bulunamaz olduÄŸundan bir zaman sonra terk edilerek tamamen unutulmuÅŸ' diye konuÅŸtu.
Osmanlının her yönüyle mükemmelliÄŸi, yaptığı her nesnede önce iÅŸlevselliÄŸi sonrasında ise sanatı ele aldığını ifade eden Arslan, 'Böyle bir medeniyetin ürettiÄŸi silah da, benzerlerinin arasında zirveyi yakalamış. Teknik detaylara girmek istemiyorum ama, Osmanlı yayının mükemmelliÄŸini ve ulaşılamaz olduÄŸunu tüm dünya kabul ve itiraf eder. Her milletin kendi adını taşıyan özgün formlarda yay modelleri vardır. Mesela Kırım-Tatar, İskit, Babür, Pers, Çin ve Kore boynuz (mürekkep-bileÅŸik) yaylar bunlardan bazıları' dedi.
'Kulübümüzü okçuluk kulüpleri arasında saygın bir yere taşımayı baÅŸardık'
ÜrettiÄŸi yayların birçok birinciliÄŸi olduÄŸunu altını çizen Arslan, ÅŸöyle devam etti:
'2015 yılı içerisinde, kaybettiÄŸimiz hazinenin tekrar ortaya çıkabilmesi ve sonraki nesillere aktarılabilmesi adına ben ne yapabilirim derdi ile kolları sıvadım. Kısıtlı imkanlarla lamine Osmanlı yayını yapmayı baÅŸardım. Evvela yaptığım yayları Tarsusumuzda bulunan, birkaç gönlü yanık dostumuz ile küçük bir aÄŸaç fidanının altında kurduÄŸumuz, Tarsus KutalmışoÄŸlu Geleneksel ve Atlı Okçuluk Kulübü çatısı altında dostlarımız ile gözyaÅŸları içerisinde denedik. Åžimdilerde o fidan aÄŸaç oldu haliyle. Belediye BaÅŸkanımız Åževket Can bize destek oldu. Kulübümüzü Türkiye genelinde bulunan geleneksel okçuluk kulüpleri arasında saygın bir yere taşımayı baÅŸardık. Bu baÅŸarıları elde ettiÄŸimiz müsabakalarda, kendi ürettiÄŸim yayları da tanıtma fırsatı buldum. Zira dünyaca çok meÅŸhur olan Osmanlı yaylarını bir Osmanlı evladı, bir Türk yapmalıydı. Åžavhat marka yayımız 20 AÄŸustos 2017 tarihinde Kütahya'da düzenlenen Ata Sporları müsabakalarında, kulüp üyemiz Ömer ÇaÄŸlayan'ın kullanımında limitli menzil koÅŸusunda 375,5 metre ile sporcumuza Türkiye birinciliÄŸini kazandırdı. Kısa bir zaman sonra Polonya'da gerçekleÅŸtirilen uluslararası bir müsabakada Okçular Vakfı sporcularından Selman Alpak kullanımında limitli menzil koÅŸusunda 340 metre ile sporcusuna birincilik yaÅŸattı.'
'Yurt dışında da yoÄŸun ilgi gördü ve talepler gelmeye baÅŸladı'
Bir gönül yarası olarak evinin bir bölümünde baÅŸladığı geleneksel Osmanlı ve Asya yayları imalatını, bu baÅŸarılardan sonra gelen talepler üzerine bir atölye ortamına taşıdığını anlatan Arslan, 'Tabi bu baÅŸarılar ülkemizde olduÄŸu gibi yurt dışında da yoÄŸun ilgi gördü ve talepler gelmeye baÅŸladı. İlk olarak Tarsus'ta kısıtlı imkanlarla küçük bir atölyede ürettiÄŸim yayları Almanya ve İngiltere'ye gönderdim. Halihazırda Endonezya ve Malezya sipariÅŸlerini yetiÅŸtirmeye çalışıyorum. Neden bu iÅŸlere el attığımızın cevabı ise ecdadımızın bıraktığı izleri tüm insanlık adına takip etmemiz gerektiÄŸi hakikatinin içinde yatıyor. Endonezya Okçuluk Federasyonu BaÅŸkanı geçtiÄŸimiz günlerde Tarsus'a geldi ve atölyemizde bizi ziyaret etti. KardeÅŸimin gözlerimi yaÅŸartan ifadelerini olduÄŸu gibi aktarıyorum. Biz geleneksel okçuluÄŸu sünnet niyeti ile yapıyoruz ve Türk yayı kullanıyoruz. Madem tercihen Türk yayı kullanıyoruz; o vakit bu yayları da bir Türk yapmalı. Biz ülkemize ürettiÄŸiniz yayları götürürken hayranı olduÄŸumuz dedelerinizin ticaret ahlakını da götürmek istiyoruz' diye konuÅŸtu.